8 Mayıs 2011 Pazar

İnsan Beynini Kullanmayınca...


İlk olarak;
Resimdeki adam Criss Angel adında bir illüzyonist.Gayet güzel numaraları olan bir adam. Canlı yayınlanmayan ( neden acaba? ) bir televizyon programı var (Mindfreak).
E tabi paranın kokusunu alınca insan daha fazlasını istiyor."Sözde" toplum içinde yaptığı gösterilerde "toplum" denilen kişilerin parayla tutulmuş kişiler olduğu defalarca kanıtlandı.Hatta 2 ayrı şehirde sokak ortasında rastgele seçtiği (!) kişinin aynı adam olduğu da gösterilmişti internette bir vidyoda. Yani yapacak ilüzyon bulamadığı zaman birini parayla tutup "kağıda bir şey çiz aynısını çizeyim, cebinde ne kadar para var bileyim, kredi kartı numaranı tahmin edeyim" diyerek de sözde halk arasında gösteriler yapıyor. İllüzyon sanatını bok eden şerefsizin biri işte...
Bugün Vatan gazetesinde Süleyman Ateş'in köşesine baktım( Dini konularla ilgili soruları cevaplıyor köşesinde). Köşe şöyleydi;
Özel eğitim görenler ruhun saklı gücünü ortaya çıkarabilir
SORU: İnternette rastladığım ve gerçekliği kanıtlanmış Nepal/Tibet öğretisini icra eden bir kişinin, bilim adamlarının gözetiminde yerden yükselip çatıdan çatıya uçtuğunu izledim. Bu bir mucize midir? Kuran rehberliğinde bu olayı açıklar mısınız? ( İsmi vermiyorum )
CEVAP: Her insan ruh taşır. Özel eğitim görenler, ruhun saklı, içsel gücünü ortaya çıkarabilirler. Bu, herhangi bir dine veya ırka özgü değildir. Ruh taşıyan her insan aynı imkâna sahiptir. İslâm âleminde tasavvuf mensupları, dervişler ruh gücünü ortaya çıkarabilmek için riyazet yaparlar, aç kalırlar, gece gündüz zikirlerle düşüncelerini bir noktaya (Allah sevgisine) odaklarlar. Sonunda ruhun ışıkları görünür, güçleri ortaya çıkar. Hindistan’da ve uzakdoğu ülkelerinde de ruhu geliştirmek için birtakım eksersizler yapılır. Bu eksersizler sonucunda gerçekten ruh gücü ortaya çıkar. Ruh bedene baskın olunca beden yoğunluğunu kaybeder ve insan bedeniyle uçabilir. Onun için eski mutasavvıflar arasında tayy-i mekân (mekânı aşarak aynı anda uzak mesafelere gidebilme, aynı anda birkaç yerde bulunabilme) olayı bilinirdi.
İslâm’da buna keramet denilir. Bu gibi olaylar sadece Müslümanlara özgü değildir. Ruhunu arındıran ve manevi güçlerini geliştiren başka din mensubu insanlarda da olabilir. İslâm literatüründe Müslüman olmayan veya İslâm ahlakına uymayan kimselerde görülen böyle olağanüstü olaylara istidrac denilir. Bu gibi şeyler bir eğitim sonucunda ulaşılan olgulardır. Ama böyle yapan her insan, Allah katında makbul insan olmaz. Makbul olma ölçüsü dinin gereklerine, ahlak ilkelerine uymaktır.
Bundan dolayı büyük veli Bayezid, “Bir insanın gökte uçtuğunu, su üstünde yürüdüğünü görseniz dahi onun eylemlerini kitap ve sünnetle tartmadıkça kabul etmeyiniz” demiştir. Kaldı ki o görüntülerde adamın bu işi şova döktüğü anlaşılmaktadır. Şov için bu tür şeyleri yapmak zaten hiçbir dinin özüyle bağdaşmaz. Bazı kişiler, karateciler sekiz tuğlayı bir vuruşta kırabiliyorlar. Bunlar ne evliyadır, ne üstün insandır, sadece aldıkları eğitimle düşüncelerini bir noktaya odaklaştırıp ruh güçlerini kullanmasını bilenlerdir. Ama bu tür hareketler, insanın bu dünyadan sonraki makamını belirlemez. O makamı belirleyecek olan yüksek ahlaktır, Hakk’ın buyrukları doğrultusunda yaşamaktır.
Ben bu yazıyı okudum. Süleyman Ateş'in dedikleri hakkında bir şey söyleyemem ama soruyu gönderenin bir şeyleri çarpıttığından ya da birileri tarafından keklendiğinden emindim.Merak ettim şu vidyoyu ve aradım google'da "çatıdan çatıya uçuyor" diye.Forumlarda ve bazı haber sitelerinde sonuçlar çıktı.
Haberler hep aynı.Ne araştırmayı yapan bilim adamlarının adları, ne araştırmanın yapıldığı yer, hiçbir bilgi yok...Ve kaynak da hep aynı ; Haber3.com diye bir site. O sitede de karşıma bu çıktı;
Olmaz böyle şey! Bu adam uçuyor!
Bilimadamları, uçabilen Chris Angel'ı inceledi ve bakın ne yorum yaptı...
İnsanların uçabilmesi hep illüzyon gösterisi olarak yorumlandı. Ancak Amerikalı Criss Angel, mucizevi bir şekilde havalanıp, bir çatıdan öbür çatıya uçabiliyor....
Bu özelliğiyle bilimadamlarının da ilgisini çeken Chris, uzun süren bilimsel araştırmalara tabi tutuldu.
Chris'in yaptıklarının tamamen gerçek olduğunu açıklayan bilimadamları, şaşkın. Beyin enerjisi ile yaratılan bir çeşit yerçekimsiz ortam sayesinde 'havada asılı durmanın' mümkün olabileceğini belirten bilimadamları, 'beyin enerjisinin nasıl oluşturulabildiği' sorusuna ise henüz yanıt bulmuş değil.
Site için; http://www.haber3.com/haber.php?haber_id=346582 (Sitede altta bazı gösteri vidyolarını koymuşlar Criss Angel'ın ama Youtube'dan alındığı için açılmıyor )
Dikkat ettiyseniz Süleyman Ateş'e soru soran adam Criss Angel'ı "Nepal/Tibet öğretisini icra eden bir kişi" olarak sunmuştu bize.Neden? E tabi şimdi dinle ilgili ciddi soruları yanıtlayan, yanlış anlaşılmaları yorumlayan bir adama illüzyonist bir adamın gösterisini sorarsan "Dalga mı geçiyorsun benimle evladım" der adam sana.Arkadaşımız da Amerikan çocuğu Criss Angel'ı "Nepal/Tibet öğretisini icra eden bir kişi"ye çevirmiş bu yüzden.
Hadi tamam bu arkadaş Haber3.com dışında hiçbir kaynağın belirtilmediği, illüzyonistin adı dışında kimsenin adının verilmediği böyle asparagas bir habere inandı tamam...Ama neden buna bir de "Kuran rehberliğinde" açıklama istiyor ki?
Madem bilimsel olarak kanıtlandığına inandın, Kuran bunu nasıl açıklamış ne önemi var? Haberde yazdığına göre ( arkadaş belli ki yazılanların her kelimesini yemiş ) bilimadamları bunu beyne bağlamış, ruh muh dememişler...Yoksa Kuran bilimsel başvuru kitabı da ben mi bilmiyorum ?
Bilim ve din ayrıdır bunu kavramak lazım. Basit olarak ; bilim sorgulamaktır, din kabul etmektir.
Şimdi de haberimize bakalım ;
1)"İnsanların uçabilmesi hep illüzyon gösterisi olarak yorumlandı. " diye başlamışlar habere. Criss Angel da illüzyonist değil kaportacı zaten...
2)"Bu özelliğiyle bilimadamlarının da ilgisini çeken Chris, uzun süren bilimsel araştırmalara tabi tutuldu. " Neredeki, hangi bilimadamlarının? Araştırmalar ne kadar uzun sürdü? Cevap yok tabii...
3)"Chris'in yaptıklarının tamamen gerçek olduğunu açıklayan bilimadamları, şaşkın. " Gerçek değil ha, TAMAMEN GERÇEK yanlışlık olmasın yani. Sanki bir şeye sadece "gerçek" dersen yalan olma ihtimali varmış da, "TAMAMEN GERÇEK" dersen bu "TAMAMEN" sözcüğü, söylenenin yalan olma ihtimalini ortadan kaldırıyormuş gibi...
4)Yine üstteki alıntıdaki bilimadamları için kullanılan "şaşkın" ibaresi bana bir başka yalan haberi hatırlattı.Evrim karşıtları orada burada "Evrim teorisi çürütüldü, bilimadamları panikte" diye yazılar yazarlar. Bu asparagasçılar bilimadamlarını değişik ruh hallerine sokmayı ne kadar seviyorlar. Tabi bunun da açıklaması var; bu haberi okuyan kişi eğer asparagas haber olduğunu çakmazsa ilk vereceği tepki nedir? Şaşırmak. Haberi yapanlar da bu yüzden bilimadamlarının şaşırdığını belirtiyor ki haberi okuyup şaşıran kişi "Ulan bilimadamları bile şaşırmış, ben de haliyle şaşırırım.Doğrudur o zaman, uçuyordur adam" desin ve haberi yesin...
5)"Beyin enerjisi ile yaratılan bir çeşit yerçekimsiz ortam" Bu "bir çeşit" ibaresi size tanıdık geldi mi küçüklüğünüzden? Hani çizgi filmlerde "bir çeşit manyetik duvar", "bir çeşit çok güçlü ip", "bir çeşit yok edici ışın", "bir çeşit genetik mutasyon" falan olurdu hep. "Bir çeşit" demek "ben daha detaya girerim ama sen bir bok anlamazsın" demenin başka bir şeklidir yani. Burada da asparagasçı kişi bunu ibareyi, haberi okuyanlar "Benim normalini bilmediğim yerçekimsiz ortamın çeşitlerini biliyor bu bilimadamları. Ooo benim aklım ermez. Onlar bilmeyecek de ben mi bileceğim. Uçuyor diyorlarsa uçuyordur." desinler diye kullanıyor (bilinçli veya bilinçsiz).
6)"'beyin enerjisinin nasıl oluşturulabildiği' sorusuna ise henüz yanıt bulmuş değil. " Bunu da sona eklemişler ki, ne haberin asparagas olduğuna anında kanaat getirebilecek kadar tilki, ne de anında inanacak kadar saf olanlar "Olur mu be öyle şey.Bilimadamları onun sırrını çözseydi herkes uçardı" diyemesin. Yani "adam uçuyor, bilimadamları bunu kanıtlamış ama nasıl olduğunu anlayamamışlar. Onun için sen, ben uçamayız." diye cevap veriyorlar bu ortadaki arkadaşlara...
Sonuç olarak; Biri bir haber uyduruyor, bir sürü saf kişi bunu okuyup internette takıldığı forumlara falan koyuyor, bu forumlarda bunu gören kimbilir kaç kişi bu haberi arkadaşına gönderiyor, yalanı yiyenlerden biri olaya "Nepal/Tibet öğretisi" kısmını da kendi götünden ekleyip ciddi işlerle uğraşan bir köşe yazarına soruyor........................... böyle uzayıp gider bu işte.Şehir efsaneleri de böyle kökleniyor zaten...
Kafanızı kullanın, her şeye inanmayın. Öyle "İnsan en zeki canlıdır", "İnsan diğer canlılardan zeka olarak üstündür o yüzden hayvan değildir" demeye benzemez bu.Madem var, kullanın o kafanızı.
Bir de bilimle dini birbirine karıştırmayın...
SON

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder