8 Mayıs 2011 Pazar

Kaşınanlar...


Bu yazıyı önceki yazımdaki bir noktayı aydınlatmak için yazıyorum.

Lütfen önce, okumadıysanız bundan önce yazdığım yazıyı okuyun...
Önceki yazımda bahsetmiştim hani; yabancı bir dizide Türklerden bahsedilirse, çıkabilecek en kötü anlamı çıkarırız bundan diye...
Ama kimisi de var ki, amaçları gerçekten aşağılamak. Örneğin; yanda resmi olan "How I Met Your Mother" dizisi. Dizinin bir bölümünde Robin adlı bayan karakter, artık doğallıktan yana oldunu, bacak kıllarını almayacağını belirtiyor. Fakat bir gün yakışıklı bir adamla karşılaşınca arkadaşını arayıp bacak kıllarını almak için yardım istiyor. Arkadaşı meşgulüm, nasıl geleyim şimdi falan anlamında bir şeyler deyince de Robin adlı karakterimiz "Hadi ama. Türk lezbiyenler gibi görünüyorum" diyor...
Türkiye'nin lezbiyenleri ünlü de ben mi bilmiyorum. Nereden çıktı şimdi??
Diziye bu repliği ekleyen yazara sorulması gereken 5 soru vardır;
1) Hayatında kaç Türk tanıdın?
2) Bu Türkler'den kaçı kadındı?
3) Bu Türk kadınlarından kaçı lezbiyendi?
4) Bu Türk lezbiyenlerden kaçının bacağını gördün?
5) Bacağını gördüğün bu Türk lezbiyenlerden kaçının bacağı kıllıydı?
6) 5. sorunun cevabı olan sayının, 4. sorunun cevabı olan sayıya oranı "Türk lezbiyen" diye genelleyici bir kavram çıkarmaya yeterli midir?
Artık adam kaç tane kıllı bacaklı Türk lezbiyen tanıdıysa, kıllı bacaklılara "Türk lezbiyen" diyor...
Aklıma gelen bir diğer örnek The Simpsons adlı çizgi diziden. Bir bölümde Simpsons ailesinin 2 çocuğu karavanla yüksek bir yerden uçup bir Türk gemisine düşerler. Gemi bir DVD'yi Kahramanmaraş'a götürüyormuş (Kaçakçılık yani). Dizinin yazarları ya Kahramanmaraş'ın haritadaki yerine bakmadılar ya da İstanbul'un fethinde gemilerin karadan yürütülmesine gönderme yapıyorlar. Anne ve babası çocuklarını isterler gemi kaptanından. Kaptan da gemideki her şeyin onların olduğunu, çocukları veremeyeceğini söyler. Baba Simpson "Sizi Kıbrıs bölücü aptallar" der. Çocukların annesi, arabalarının bagajındaki konserve yiyecekleri gösterince kaptan ikna olur(Rüşvetçilik de eklendi).Sonra anne ve baba da gemiye çıkarlar ve yemek yer eğlenirler. Arka fonda da gemi tayfası esrar falan içmektedir. Türkleri kaçakçı, rüşvetçi, esrarkeş yaptılar bir kalemde...
Peki ne bu bok atanların derdi? Türkler veya Türklük mü? Hayır, özel bir kıllıkları yok Türkler'e. Amaç sadece daha geri bir toplumu aşağılayarak seyirciye "Hahah yazık bu aptallara. Ülkemin kıymetini bileyim. Tanrı Amerika'yı korusun." dedirtmek. Bizim dandik komedyenlerimiz nasıl köylü taklidi yapıp insanları güldürmeye çalışıyorsa, yabancılar da kendilerinden düşük toplumları böyle kötüleyip eğleniyorlar. Hangi milletle dalga geçeceklerini seçerken dikkat ettikleri 2 nokta var;
1) Ülkenin Amerika karşısında bir güç olması veya düşük yaşam kalitesi sağlayan bir ülke olması,
2) Farklı bir ırk, din, mezheb veya kültürden olması.

Bakıyorlar, Türkiye hem müslüman hem de ezik bir ülke, daha da eziyorlar...
Bu kadar basit işte...Daha fazla uzatmaya gerek yok, pek sevmedim bu konuyu zaten. Daha çok önceki yazımı okuyup "E hiç mi art niyetli olanı yok bunların." diyecekler için yazdım.
SON

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder